A-Rosa Donna ile Tuna Nehri Seferi

Uzun bir süredir nehir turlarını tecrübe etmek istiyordum ve oldukça keyifli bir grup ile bu şansa eriştim. 15-20 Nisan 2015 tarihleri arasında Alman şirketi olan A-Rosa‘nın Donna isimli gemisi ile Tuna Nehri programına katıldık.

İnternette gidilen şehirler, Tuna Nehri ile ilgili neler yapılır? Nesi güzeldir? Nereye nasıl gidilir gibi genel bilgiler oldukça fazla olması sebebi ile bu yazıda şehirlerden bahsetmeyeceğim. Daha çok nehir gemileri, rota özellikleri, nehirde seyir hakkında izlenimlerimi paylaşmaya çalışacağım. Yazı esnasında büyük cruise gemileri ile yapılan deniz seyahatlerini “cruise” olarak isimlendireceğim, nehir cruise programlarını ise “Nehir Turları” olarak belirteceğim. Kelime anlamı olarak tam karşılamasa da ayırımı bu şekilde yapabilirsiniz.

Tuna Nehri programına başlamadan önce aklımda bir çok soru işareti mevcuttu. Gemide onca yaşlı insan arasında sıkılır mıyım? Nehirde seyir esnasında neler yapabilirim? Gideceğimiz şehirleri rahat ve kolay bir şekilde gezebilir miyim? Akdeniz ve diğer açık denizlerde karşılaştığım sorunlardan hangileri beni bekliyor? gibi…

Yazının ileriki bölümlerinde büyük gemiler ile cruise ile nehir cruise arasındaki farkları biraz daha detaylı olarak anlatacağım. Önden bir ipucu olarak Nehir döver 🙂

15 Nisan tarihinde İstanbul – Münih uçuşumuzdan sonra Passau’ya yaklaşık 2 saat 15 dakikalık transferimiz gerçekleşiyor. Passau Almanya’da nehir turlarının kalbinin attığı liman diyebiliriz. Aslında nehir gemilerinin yanaştıkları yerlere liman demek çok doğru olmayacaktır. Daha çok nehir kenarlarına betondan yapılmış iskele diyebileceğimiz alanlara yanaşıyorlar. Yazı boyunca bu alanlara “iskele” diyeceğiz.

Tuna Nehri Rotası
Tuna Nehri Rotası

Cruise Gemisi v.s Nehir Gemisi

Passau’dan başlayan programımız sırası ile Viyana, Budapeşte, Bratislava, Krems ve Melk olmak üzere 5 noktadan oluşuyor. Gidiş seyrinde Melk ve Bratislava gibi şehirlerin gece silüetlerini gemiden görebiliyorsunuz. Bu esnada gemi bu şehirleri direkt olarak geçiyor ve dönüş seyrinde yolcuların bu şehirleri gezmeleri için iskeleye yanaşıyor.

  1. İleri yaştaki gezginler cruise turları ile Akdeniz kıyılarını, Kuzey Avrupa Denizi kıyılarını zaten rahat ve konforlu bir şekilde gezmekte. Fakat iş Avrupa’nın iç kesimlerinde bulunan şehirleri gezerken otel otel dolaşıp, yüzlerce km otobüs seyahati gerçekleştirmek durumunda. Nehir turları sayesinde, cruise gemilerinde yaşadıkları konforun aynısını Avrupa’nın iç kesimlerinde de yaşama imkanı buluyorlar.
  2. Yılın 12 Ayı güvenli ve korkusuz seyahat… Cruise turları artık 12 ay boyunca yapılsa da özellikle kış döneminde Akdeniz’de yaşanabilecek hava patlamaları korkutucu olabiliyor. Özellikle Cebelitarık’ı geçen programlarda korku filmlerini aratmayacak anılar dinlersiniz kış döneminde cruise seyahatine çıkan tanıdıklarınızdan. Nehir turlarında rüzgar sert esse dahi, seyir edilen nehirin özel bir dönemi değil ise asla açık denizlerde yaşanan dalgalanmalar olmuyor.
  3. Butik hizmet anlayışı ile daha sakin seyahat imkanı. Nehir gemilerinin boyutları, kapasiteleri göz önüne alındığında cruise gemilerindeki kalabalıktan, koşuşturmadan sıkılanlar için oldukça keyifli bir ortam oluşturmakta. Ortalama gemi uzunlukları 120 ila 150 metre arası değişiyor. Gemi içi alanlara ulaşım oldukça kolay. Yine gemiden gemiye değişmekle birlikte ortalama 150-250 yolcu kapasiteli gemiler ile seyahat ettiğinizden dolayı geminin hiç bir bölümünde sıra beklemiyorsunuz. Yemek yerken, resepsiyonda bir işlem ya dasoru sormak için beklerken max. 3-4 dakika içinde personel size yardımcı olmuş oluyor.
  4. Gereksiz hiç bir prosedür mevcut değil. Gemiye girişte, gemiden inişte, şehri gezmek için turlara katılırken, bardan içecek bir şey alırken gereksiz hiç bir prosedür ile karşılaşmıyorsunuz. Check-in işlemi kişi başı ortalama 20-15 saniye sümekte. Pasaportunuzu veriyorsunuz, isminizi kontrol ediyorlar ve oda numaranızı söylüyorlar.
  5. Personel kalitesi: Cruise turlarında düşük maliyetleri sebebi ile Endonezya, Filipin ya da Orta Amerika ülkelerinden bir çok personelden hizmet alırsınız. 1200 personelin bulunduğu bir gemide bu durum oldukça normaldir. Fakat bir nehir gemisinde kaptandan mürettebata kadar toplam personel sayısı 60-70 civarındadır.  Personellerin çok büyük çoğunluğu gidilen rotada ziyaret edilen ülke vatandaşlarından oluşmakta. A-Rosa Donna’da uzakdoğulu sadece 2 adet personel mevcuttu. Kalan personellerin büyük çoğunluğu Alman, Macar ya da yakın ülkelerin vatandaşlarından oluşmaktaydı.
  6. Gemi içi aktiviteleri ve kabinler: Gemi içi aktiviteleri derken aklınıza muhteşem şovlar, çılgın partiler gelmesin. En iyi nehir gemisinde sergilenen şovlar gidilen yörelerin dansları ve müziklerini içeren aktivitelerden oluşuyor. Ki bence nehir turunun doğasına hakim olan dinginlik, zihni ve bedeni dinlendirmenin içinde yeterli bir sunum.
  7. Nehir gemilerinde ortalama 170 – 180 yolcu bulunması sebebi ile 2. 3. günden sonra personeller size isminiz ile hitap etmeye başlıyor. Kahve isterken yanına kaç adet şeker istediğinizi biliyor. İçki alırken tekrar tekrar nasıl hazırlanmasını tercih ettiğinizi anlatmak zorunda kalmıyorsunuz. Bu ilk bakışta çok önemli bir bir konu gibi görünmese de sizin tatil konforunuzu bir üst kademeye atlatıyor.

Nehir gezilerinin bir diğer keyifli bölümü ise seyir halindeyken nehrin geçtiği yerleşim yerlerini seyrederek vakit geçirebilirsiniz. Yukarıdaki fotoğrafı geminin kıç tarafında oturuşumun 4. saatinden sonra çektim. Vakit o kadar hızlı ve keyifli akıyor ki kendinizi doğaya ve nehrin akışına kaptırıyorsunuz.

Özetle cruise gemilerinin kargaşasından kaçmak ve Orta Avrupa bölgesini gemi konforu ile gezmek için nehir turları oldukça güzel bir alternatif. Günümüzdeki cruise turlarından keyif alan her bir seyahat severin eninde sonunda yolu dünya nehirlerinden geçeceğini düşünüyorum.

  • A Rosa Donna

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir